İslami Finans’a Finansal Formüllerin Entegre Edilmesi, Kar Payı/Faiz Karşılaştırması
Malum Katılım Bankaları faaliyet
gösterdikleri alan itibariyle finans sektöründe yer almaktadır. Sayısal
verilerle ve formülasyonlarla baktığımızda Katılım Bankaları ile Konvansiyonel
Bankalar’ ın birbirlerinden farkı yoktur. Ancak her ne kadar benzer yapılar olsa
da aslında çok farklıdırlar. Örneğin; Katılım Bankaları murabaha ile finansman
yapmaktadırlar. Konvansiyonel Bankalar ise kredi vermektedirler. Ancak her iki
kurumun da hesaplama yöntemleri birbirine benzemektedir. Benzemesi de
kaçınılmaz bir durumdur. Zira her iki kurumda belirttiğimiz şekilde finans
alanında faaliyet göstermektedir. Finansal hesaplamaların İslami versiyonu
olması imkansızdır. Finans bir matematiktir ve matematik her yerde aynıdır. Bu
bağlamda Katılım Bankalarının hesaplama yöntemleri ile ilgili konulardan ötürü
bu kurumların İslami olmadıklarını iddia etmek doğru değildir. Katılım
Bankacılığı ile ilgili en temel eleştiri noktalarından biri faiz ile kar payı
arasında fark olmadığı söylemidir. Finansal açıdan faiz ile kar payı arasında
fark yoktur. Çünkü her ikisi de finansman/kredi hesaplamasında bir girdidir ve
bu girdiye göre finansman/kredi ödeme tablosu oluşmaktadır. Sayıların İslami
olmasını beklemek imkansız olduğu için ikisi birbiri ile aynıdır. Bir işlemin
İslami olduğuna dair farkını ortaya koyduğu nokta akit ve niyettir. Finansal
uygulamada farklılık beklenemez.
Finansal açıdan fark olmadığını
göstermek adına en başından başlayalım. Bankaların finansman/kredi geri ödeme
tablolaları nominal faiz verisi formüle edilerek hesaplanır. Yani Bankaların
aylık olarak ifade ettikleri ve pazarlamaya söz konusu olan faiz oranı nominal
faiz oranıdır. Nominal faiz oranı enflasyondan bağımsızdır. Aslında nominal
faiz bir fiyatlamadır. Nominal faiz formülü;
Nominal Faiz Oranı: Reel Risksiz Faiz Oranı + Beklenen Enflasyon +
Temerrüt Primi + Likidite Primi + Vade Primi
Görüldüğü üzere Nominal faiz
oranı tüm bu girdilerin toplamından oluşmaktadır. Bu girdilerin her birini,
İslami bakış açısını da ekleyerek açıklayalım.
·
Reel
Risksiz Faiz Oranı: Ortada hiçbir risk olmadığı veya belirsizliklerin
minimum düzeyde olduğu durumda ortaya çıkan faiz oranı olarak tanımlanmaktadır.
Paranın geri ödenme riskinin olmadığı zaman ortaya çıkan oran olarak da
tanımlanmaktadır. İslami açıdan satın alınan bir malın bir başkasına satılacağı
zaman zarfında herhangi bir ekstra fiyatlama olmadan malı satıp kar edecek
kişinin o maldan kar elde etmek istediği oran olarak düşünülebilir.
·
Beklenen
Enflasyon: Ülkedeki baz alınan ürünler kapsamında fiyatların artışını oransal
olarak göstermektedir. Diyanet, Katılım Bankaları’nın ilmi heyetleri ve birçok
alim enflasyon farkının tahsil edilmesinde bir sakınca görmemektedir.
·
Temerrüt
Primi: Paranın zamanında geri dönmeme riskine tekabül etmektedir. İslami
açıdan bir kişinin ya da bir kurumun ödemelerini düzenli olarak yapmadığı
biliniyorsa elbette bu kişi ya da kurumla ticari ilişki içinde olan kişi ya da
kurum sattığı malın fiyatlamasını buna göre yapacaktır. Bu bağlamda yapılan
fiyatlamada alimler herhangi bir sakınca görmemektedir.
·
Likidite
Primi: Eldeki varlığın ne kadar hızlı şekilde nakde çevrilebileceğine dair
hesaplanan riske tekabül etmektedir. İslami açıdan ticaret yapan bir kişi yada
bir kurum ticaretini yaptığı malların satışı çok kolay değilse yani elindeki
stoğu gerekli durumlarda hızlı olarak eritemeyecekse bu durumda sattığı mallara
buna göre bir fiyatlama yapmalıdır. Bu tür bir fiyatlamanın yapılmasında
alimler herhangi bir sakınca görmemektedir.
·
Vade
Primi: Borcun geri ödeneceği zaman çerçevesinde ortaya çıkan belirsizlik ve
buna tekabül eden riske dair hesaplanan orandır. İslami açıdan bir kişi yada
kurum elbette sattığı malın bedelini 1 ayda ödeyecek kişi ya da kurumla, 1
yılda ödeyecek kişi ya da kuruma aynı şekilde fiyatlama yapması beklenemez.
Vadeden dolayı uzun zaman zarfında malın bedelini ödeyecek kişi ya da kuruma
daha yüksek fiyatlama yapacaktır. Alimler bu tür bir fiyatlamanın yapılmasında
herhangi bir sakınca görmemektedir.
Tüm bu bilgiler doğrultusunda
nominal faiz hesaplamasına konu olan her bir girdide İslami olarak bir sakınca
olmadığını ortaya koyduk. Bununla faizin İslami olduğu sonucuna varmıyoruz
elbette. Bununla faiz dediğimiz şeyi finansal bir hesaplama ya da sayı olarak
düşündüğümüzde İslami açıdan kabul edilmeyecek bir sonuç değildir. Faiz
olgusunu sadece sayılardan ve formüllerden hareketle açıklamaya kalkar ise bu
bizi yanlış bir sonuca götürür demek istiyoruz. Bu bağlamda kar payının faiz
oranları ile paralel olması veya Katılım Bankacılığı’ nın Bankacılık
faaliyetlerinin özellikle finansal açıdan Bankalardan farksız olması kabul
edilemez bir durum değildir. Özetle sadece kar payı oranı faiz oranları ile
benzeşiyor diye bu kurumların İslami olmadığı belirtilemez.
Nominal faiz hesaplanırken
risksiz faiz oranının %5 alındığını, enflasyon oranı için %8 , temerrüt riski
için %2, likidite riski için %2, vade için %1 konulduğunu varsayarsak %18
oranına ulaşırız. Bu oran yıllık olarak ifade edilmektedir. Banka topladığı
mevduat için bu oran üzerinden fiyatlama yapacak yani bu oran ile faizi
belirleyecektir. Diğer yandan bu tip bir fiyatlama yapan konvansiyonel bir
Bankanın bu durumda aylık kredi oranı %1.50 olacaktır. Burada telaffuz edilen
rakamın konvansiyonel Banka tarafından sunulması hasebiyle faiz olarak isimlendirilmesi
yapılmaktadır.
Bir tüccar ele alalım (aslında bu
tüccar Katılım Bankası oluyor); satacağı bir mal için %5 kar etmeyi istiyor,
faaliyet gösterdiği ülkede enflasyon %8 dolayında, ticaret yaptığında geri
ödenmeme riski var bu nedenle fiyata %2 ekleme yapıyor, sattığı mal elinde
kalırsa hemen paraya çeviremeyebilir bu nedenle fiyatına %2 ekleme yapıyor ve
peşin çalışmadığı için fiyata %1 daha ekliyor. Bu durumda tüccar satacağı malın
maliyet fiyatının üstüne %18 ekleme yapıyor demektir. Belirlediği oran piyasada
kabul gören bir orandır. Bu durumda ilgili tutardan müşteride bulabilir. Bu
fiyatlamada ve bunun sonucunda ortaya çıkan rakamda İslami açıdan hiçbir
sakınca bulunmamaktadır.
Bu durumda her iki oran
birbirinin aynıdır bu nedenle her iki oranda faiz oranıdır. Bu oranla yapılan
işlemlerin hepsi faizli işlemdir diyebilir miyiz?
Konvansiyonel Bankalar nominal
faiz oranına göre mevduat ve kredi oranı belirlemektedir. Bu durumda katılım
fonu/mevduat hesaplaması formülasyonu aşağıdaki gibidir;
Örneğin; Bir müşterinin
konvansiyonel bankada 100.000 TL parasını %18 oranından 1 aylığına vadeli
hesaba yatırdığını düşünelim. Bu müşteri yukarıdaki formüle göre 1479,45 TL
kazanç elde edecektir.
Bu formül Katılım Bankacılığında
değişmemektedir.
Örneğin; Bir müşteri 100.000 TL
parasını yatırım vekaleti (wakala) ile Katılım Bankasına yatırmış. Vekalet akdi
yapılırken müşteri %18 kazanç beklediğini belirtmiş. Katılım Bankası’ da %18
kazandırmak üzere vekaleti kabul etmiş. %18 üstünde sağlanacak kazancın vekalet
ücreti olacağını müşteriye belirtmiş. Müşteri de %18 üstü vekalet ücretini
kabul etmiş ve bu şekilde akit kurulmuş. Katılım Bankası şu anda yaptığı
işlemlerden yıllık %22 kazanıyor. Bu durumda Katılım Bankası bir hata yapmazsa
bu işlemden de %22 kazanacak ve müşteriye %18 beklenen karı verecek. Müşteri
beklenen kar için hesaplama yaptığında yukarıdaki formülü kullanacak ve 1479,45
TL sonucuna ulaşacak.
Sadece sayıları baz alırsak her
iki kurum aynı şekilde çalışıyor deriz. Konvansiyonel Banka müşterinin
parasının üstüne ekleyeceği tutarı kesinleştirmekte iken, Katılım Bankası
müşteriden aldığı vekalet ile finansman yapmakta ve müşteri ile beklenen kar
konusunda anlaşma sağlamaktadır. Katılım Bankası üstüne düşen görevleri yerine
getirdiği halde müşteri ile anlaştığı orandan düşük kar elde ederse ne kadar
kar elde ettiyse müşteriye bunu verecektir. Bu bağlamda Katılım Bankası İslam
Hukukuna göre Yatırım Vekaleti (Wakala) akdi yapmaktadır.
Finansman/kredi hesaplaması
formülü ile aşağıdaki gibidir;
Bu formül çerçevesinde müşterinin
ödeme planı oluşturulmaktadır. Konvansiyonel bir Banka’dan kredi kullanmak
isteyen müşteri konut alacaktır. 100.000 TL kredi kullanacaktır. 60 ay vadeli
olarak ödeme yapmak istemektedir. Bankanın faiz oranı da %1.15’dir. Formül
çerçevesinde bu müşteri 2316,47 TL taksit ödeyecektir.
Katılım Bankası’ndan finansman yapmak
isteyen bir müşteri 100.000 TL finansman talep etmektedir. Müşteri 60 ayda geri
ödeyebileceğini ifade etmiştir. Katılım Bankası da piyasa şartlarını baz alarak
gayrimenkulün 100.000 TL denk gelen hissesini üstüne %1.15 kar ekleyerek
müşteriye satabileceğini ifade etmiş. Müşteride kar oranını kabul etmiş.
Katılım Bankası’ da finans formülü kapsamında hesaplama yapıyor ve müşterinin
aylık taksitini 2316.47 TL olarak belirliyor.
Bu iki işlemde kullanılan formül
ve bunun sonucunda ortaya çıkan rakam aynı olduğu için iki işlemin aynı olduğu
ifade edilebilir mi?
Katılım Bankası’nın farkı formül
ve sayılarda değildir. Katılım Bankası ilk başvuru sırasında müşterinin ödeme
yapıp yapmadığını sorgulamaktadır. Müşteriye evi Banka adına alması için vekalet
vermektedir. Müşteriye murabaha akdi kapsamında gayrimenkulün maliyetini üstüne
eklediği karı belirterek vadeli olarak satmaktadır.
Her iki örnekte de görüldüğü
üzere sadece sayılar ve formüller üzerinden hareket edilirse iki kurumun
birbirinden farklı olmadığı sonucuna varılacaktır. Zira formüllerde İslami bir
girdi bulunmamaktadır. Finans matematiktir ve matematiğin İslami versiyonu
yoktur. Sadece formülü baz alacaksak nominal faiz formülündeki her bir
bileşenin ayrı ayrı değerlendirilmesinde İslami olarak uygun görülmesine
mukabil nominal faiz caizdir dememiz gerekir. Böyle bir çıkarımda bulunulması
elbette mümkün değildir, sadece sayılardan ve formüllerden hareketle bir sonuç
üretmeye çalıştığımızda işte bu şekilde yanlış bir sonuca varmaktayız.
Sonuç olarak Konvansiyonel
Bankalar ile Katılım Bankaları’nın çalışmaları karşılaştırıldığında yada ayrımı
yapılmaya çalışıldığında çalışma sistematiği ve finans formülleri
uygulamasından ziyade akde odaklanılmalıdır. Akdin unsurları, niyet
çerçevesinde Katılım Bankası’nın farklılığını ortaya konulduğu bilinmelidir.
Elbet en doğrusunu Cenab-ı Allah
(c.c.) bilir.
* Formül görselleri www.kredimodeli.com adresinden alınmıştır.
Yazılarınız harika, harika bir blogunuz var. Sıkılmadan okudum yazınızı. Sende Benim tavsiyelerime göz atmak istermisin.
YanıtlaSilSizide bloguma bekliyorum.
Hello, you have a great blog. I'm waiting for my blog
Dini ve islami sözler
Şiirler Blogu
Karşılıklı Blog destekleri