Teverruk nedir? Uygulama Methodu ve Öneriler
Merhaba,
Fırsat yakaladığım şu zamanda
üzerine çok tartışmalar yapılan teverruk hakkında bir yazı yazmak istedim.
Yazıda öncelikli olarak teverruk’un fıkıhta geçen şeklini, teverruk ile ilgili
geçmiş ve günümüzdeki görüşleri, teverruk’un nasıl uygulandığını, eleştirilen
kısımları ve önerilerimi ifade etmeye
çalışacağım.
FIKHİ DEĞERLENDİRME
İslam hukukunda teverruk ile
ilgili genel itibariyle olumlu görüşler yer almaktadır. İslam Fıkıh
Ansiklopedisi’ni (Prof. Dr. Vehbe Zuhayli) incelediğinizde Teverruk için ayrıca
tanımlanmış bir akit türü yer almamaktadır. İne Satışı (iki kişinin kendi
aralarında yaptığı alım-satım işlemi olarak tanımlanabilir) başlığında üçüncü
kişilerin satışa dahil olması kısmında teverruk tarif edilmektedir. Bu kısımda
mezheplerin görüşleri aktarılmaktadır. Görüşleri özetlersek, Ebu Hanefi’ye göre
üçüncü bir kişi araya girmeksizin yapılan İne satışı fasittir, yani İne
satışının uygun olması için üçüncü bir kişinin araya girmesi gerektiğini ifade
eder. Şafii’ye göre bu tür işlemler kerahetle sahihtir, yani çok doğru bir
uygulama olmasa da uygun kabul edilebilir. Maliki ve Hanbelilere göre kötülüğe
giden yolu kapamak (seddü’z-zerayi) adına batıldır, yani insanlar bu uygulamayı
yaparlar ise yanlışa sevk olabilirler bu nedenle uygun görülmemektedir.
İslam Ansiklopedi’sinde Prof. Dr.
Yunus Apaydın ise teverruk ile ilgili şu şekilde bir bölüm hazırlamıştır;
ihtiyaç sahibi olan A, B’ye giderek ondan borç ister. B, borç vermek suretiyle
elde edemeyeceği bir fazlalığı kazanmak amacıyla A’ya, “Sana borç veremem.
Fakat piyasa değeri 100 olan şu malı vadeli olarak 120 liraya satarım, sen de
bunu götürüp 100 liraya satarsın” der. A da buna razı olur. Böylece A ihtiyaç
duyduğu 100 lirayı, B’de istediği ilave 20 lirayı elde etmiş olur. Ebu
Yusuf’tan nakledilen, “İne caizdir ve bunu yapan ecir kazanır” şeklindeki sözün
(Ibn Abidin, V, 273) bu şekilde açıklanan ine hakkında söylenmiş olması
muhtemeldir. Vadeli satın alınan bir malın peşin parayla başka bir şahsa satımı
niteliğindeki bu tür işlem terminolojide ve genellikle Hanbeli literatüründe
“teverruk” diye adlandırılmakta olup (Ibn Kayyim el-Cezviyye, III, 170, 200)
bazı Hanbeli fakihleri hariç tutulursa İslam hukukçularının çoğunluğu
tarafından caiz kabul edilmektedir.
Kemalüddin b. Hümam ise “Bir
kimse bir miktar borca ihtiyaç duyar. Ama kendisinden borç istediği kişi borç
vermekten imtina eder. Buna mukabil on lira değerindeki bir varlığı ona vadeli
on beş liraya satar. Borçlanmak isteyen kişi bunu satın aldıktan sonra pazarda
on liraya peşin satar. Bu işlemde hiçbir beis yoktur. Çünkü vade mal bedelinin
bir bölümüne karşılıktır. Borç vermek de her zaman vacip değildir; bilakis
menduptur”. demektedir.
İslami Finans standartlarını
belirleyen Bahreyn merkezli bir kuruluş olan AAOIFI ise teverruk konusunda şu
şekilde bir standart yayımlamıştır. “Organize piyasalarda peşin emtia satış
sözleşmeleri aşağıdaki şartlara riayet edilerek yapılabilir: Satılan emtia
mevcut olmalı ve satıcının mülkiyetinde bulunmalıdır. Satılan emtiayı diğer
mallardan ayrılabilecek şekilde tayin edilmiş olmalıdır. Bu iki şartın
gerçekleşmesi için emtianın varlığını ispat edip mülkiyetinin kime ait olduğunu
belgeleyen ve rakam veya başka bilgiler yoluyla söz konusu emtiayı diğer
mallardan ayıran belgelerin varlığı yeterlidir. Müşterinin emtiayı teslim
almasına engel olup mahsuplaşmaya zorlayan bir şart sözleşmede yer
almamalıdır.”
İslam Fıkıh Akademisi ise 2009
tarihinde organize teverruk ve ters teverruk’un caiz olmadığına dair bir karar
almış ve bunu yayımlamıştır.
Günümüzde Katılım Bankaları ve
Türkiye Katılım Bankaları Birliği nezdinde yer alan Danışma Kurulları
tarafından teverruk uygulamasına izin verilmektedir. Ancak bir ürün olarak
genel bir uygulama şeklinde yapılmaması gerektiği, zaruret hali gözetilerek bu
uygulamanın yapılması gerektiği şeklinde karar alınmıştır.
UYGULAMA
Teverruk Dünya’da en çok
İngiltere’de kurulmuş olan Londra Metal Borsa’sı üzerinden yapılmaktadır. Süreç
şu şekilde işlemektedir;
- Banka müşterisinden finansman talebini almaktadır. Örneğin müşteri 10.000 TL finansman talebinde bulundu diyelim.
- Banka müşterinin kredbilitesini değerlendirdikten sonra internet üzerinden Londra Metal Borsasına bağlanarak 10.000 TL’ye tekabül eden metal almaktadır.
- Banka tarafından 10.000 TL’ye alınan metal müşteriye vadeli olarak 12.000 TL’ye satılmaktadır.
- Banka müşteriden almış olduğu vekalet ile müşteriye vadeli olarak 12.000 TL’ye satılmış olan metali bir başka broker’a 10.000 TL’ye satmaktadır. Böylece ortaya 10.000 TL nakit tutar çıkmaktadır.
- Banka ortaya çıkan 10.000 TL nakit tutarı müşterinin hesabına yatırmaktadır.
Bunun dışında Arap yarım adasında
Araba kullanılarak teverruk yapılabilmektedir. Banka müşteriye vadeli olarak
araç satmaktadır. Müşteri satın aldığı aracı 2. El piyasada satmakta ve ortaya
nakit çıkartmaktadır. Bunun dışında buğday’da kullanılabilmektedir. Banka
müşteriye kendi deposundan vadeli olarak buğday satmaktadır. Müşteri buğdayı
organize piyasada başka bir kişiye satarak ortaya nakit çıkartmaktadır.
Malezya’da palmiye yağı kullanılarak da bu işlem yapılabilmektedir. Banka
müşteriye vadeli olarak palmiye yağı satmaktadır. Müşteri piyasada palmiye
yağını satarak ortaya nakit çıkartmaktadır. Türkiye’de Katılım Bankaları
dışında bazı kişiler tarafından kiremit ve çimento üzerinden bu tür işlemler
yapılmaktadır.
ELEŞTİRİLER
Teverruk ile ilgili yapılan
eleştiriler genel manada organize piyasalar kullanılarak ortaya nakit
çıkarılması şeklinde uygulandığı içindir. Eleştiriler Londra metal borsasında
yapılan işlemlere yönelmektedir. Zira Londra metal borsasında yapılan işlemler
internet üzerinden anında gerçekleşmektedir. Londra metal borsasında çok fazla
broker çalışmamakta ve metallerin fiyatı değişmeden anlık işlemler
yapılmaktadır. Bu minvalde Katılım Bankalarının Londra Metal Borsasını
kulanarak yaptığı teverruk işlemleri eleştirilmektedir.
Arap yarımadasında ve Malezya’da
örneğini verdiğimiz işlemlere yönelik eleştiriler daha azdır. Çünkü buralarda
yapılan işlemlerde mal müşterinin mülkiyeti üstüne geçmektedir. Müşteri mülküne
almış olduğu bu malı satıp satmama özgürlüğüne sahiptir. Bu nedenle ilgili
işlemlere yönelik eleştiriler daha azdır.
Türkiye’de çimento ve kiremit
üzerinden yapılan işlemler uygun görülmemektedir. Bu işlemlerde çimento ve
kiremit satıcısı paraya ihtiyacı olan kimseye kendisi mal satışı yapmakta ve
sonrasında malı yine kendisi satın almaktadır. Bu durumda yapılan işlem İslam
Hukukunda uygun görülmeyen İne satışına dönmektedir.
ÖNERİLER
Teverruk işlemlerinde eleştirilen
nokta organize olarak işlemin yapılması ve mülkiyetin göstermelik olarak
müşteride olması. Öncelikle bu noktaya dair önerilerimizi paylaşalım. Türkiye’
de araba üzerinden 2. El piyasadaki fiyatlar ve alım-satım vergileri yüzünden
işlem yapılamaz. Vadeli opsiyon borasındaki buğday kontratları arka tarafta
buğdayın fiziki olarak bulunmaması sebebiyle kullanılamaz. Fiziki bulundurma
şartı konulursa burada işlem yapılabilir diye düşünmekteyim.
Bu durumda uygulanabilecek tek
yol hisse senedi. Banka müşteriye vadeli olarak hisse senedini satar. Müşteri
mülkiyetine almış olduğu hisse senedini isterse elinde tutar isterse borsada 3.
bir kişiye satarak ortaya nakit çıkartır. Ancak burada SPK tarafından
yayımlanan Sermape Piyasası Araçlarının Kredili Alım, Açığa Satış ve Ödünç Alma
ve Verme İşlemleri Hakkında Tebliğ’e takılmaktayız. Tebliğ’de 16. madde 2.
fıkrasında kredili hisse senedi alım işlemlerinde müşterinin başlangıçta ve
devamında asgari %35 oranında özkaynak
bulundurması gerektiği belirtiliyor. Teverruk işleminde aslolanın ortaya
nakit çıkarmak olmasından dolayı bu maddeye aykırılık ortaya çıkıyor. Bu madde
de teverruk işlemleri düşünülerek İslami Finans kuruluşlarına özel bir
değişiklik yapılırsa eleştirilen noktaya çözüm bulunmuş olunacaktır.
Diğer yandan İngiltere’deki
Londra Metal Borsasının kullanılması da şart değil. Bunun yerine Borsa
İstanbul’da ilgili piyasalar pekala oluşturulabilir. Bu hususta Danışma Kurul
üyeleri tarafından da görüşler iletilmektedir. Nihayetinde Borsa İstanbul
tarafından çalışmalar da yapılmaktadır. İnşallah yakın zamanda en azından bu
kısım çözüme kavuşacaktır.
SONUÇ
Ortada kabul edilmesi gerekli bir
gerçek vardır. İnsanlar nakit paraya ihtiyaç duymaktadırlar. Çünkü insanların
altın ve nakit gibi aldıkları borçları bulunmaktadır. İşlerinin devamı için,
emekli olabilmek için veya askere gitmek için vb. Devlete yapması gereken ödemeler
yer almaktadır. Firmaların ticari hayatını devam ettirebilmesi için yapması
gereken nakit ödemeler vardır veya hava parası vb. herhangi bir evrakla
gösteremeyeceği İslami Hukuk’a uygun ödemeleri olabilir. Bu örnekler
çoğaltılabilir. İnsanların bu ihtiyaçları karşılanmadığında onları faizli Banka
ile çalışmaya mecbur bırakmaktayız. Bu nedenle insanların İslam Hukuk’una uygun
ancak nakit ile çözebileceği ihtiyaçlarına cevap vermeliyiz.
Teverruk burada
kullanabileceğimiz yegane yöntem ve bu yönteme bir kısım alimler tarafından
itiraz edilese de genel olarak alimler tarafından uygun görülmekte. O zaman bu
yöntemin eleştirilen kısımlarını çözümlemeye odaklanarak insanlara sunabiliriz.
Öneriler kısmında görüldüğü üzere eleştirilerin çözüm yolları da mevcut.
Pekala eleştirilere yönelik
çözümler tamamlanıncaya kadar ne yapacağız. İnsanların ihtiyaçları çözüm
bulunana kadar bekleyemeyeceği için o zamana kadar mevcut yolları kullanmamız
gerekmekte. Burada aslolan insanların hayatlarında karşılaştıkları finansal sorunlara
İslami olarak cevap verebilmek. Zira teverruk uygulamasına izin verilen mezhep
görüşlerinde de buna vurgu yapılmaktadır.
Elbet en doğrusunu Cenab-ı Allah
(c.c.) bilir.
Yorumlar
Yorum Gönder