Katılım Bankaları, Faizli Bankalara yaklaşıyor mu?
Katılım Bankalarının son
zamanlarda müşterilerine sunduğu ürünlerden sonra bu söylem sık sık dile
getirilir hale geldi. Konuyu birkaç farklı boyuttan ele alıp en sonunda sonuç
kısmı ile görüşlerimi belirtmek isterim.
Değineceğim başlıkların her biri
aslında ayrı birer yazı yazacak kadar tafsilatlı. Ancak geniş bir şekilde ele
almadan bu konuyla ilgili tarafını aktarmak istiyorum. Fırsat oldukça bu
başlıklara dair ayrı birer yazı yazmak istiyorum.
- İnsanlar hangi ürünleri kullanmayı tercih ederler?
- İslam Hukuku’nda (Fıkıh) yer alan; insanlara sunulması için izin verilen İslami Finans ürünleri nelerdir?
- Dünya’ daki Finansal sistem içinde İslami Bankacılığı’n yeri nedir?
- Katılım Bankacılığı ile ilgili alışıla gelmiş söylemler nelerdir?
- İslam, insanların günlük yaşamdaki finansal ihtiyaçlarının karşılanmasını istemiyor mu?
Yukarıda sıraladığım maddelere
dair açıklamalarım;
- İnsanlar, ihtiyaç duydukları ürünleri kullanırlar. Yani Katılım Bankacılığı olarak Dünya’nın en İslami ürününü de ortaya koysanız eğer bu ürün insanların ihtiyaçlarına cevap vermiyor ise bunun hiçbir anlamı olmaz. Çünkü insanlar günlük yaşamda yada iş hayatında karşılaştıkları sorunlara çözüm olacak finansal ürünleri kullanmak isterler. Burada dikkat edilmesi gereken şey bu ihtiyacın niteliği. Şöyleki insanların hayatını devam ettirmesini sağlamaya yönelik olmayan örneğin tekel bayisinden içki alımı vb. İslami normlara da uygun olmayan ihtiyaçlardan bahsetmiyoruz. İnsanların hayatını idame ettirmesine yönelik ihtiyaçlardan bahsediyoruz. Bu kısımdaki asıl soru hangi ihtiyaçlar İslami normlara uygundur. Bunun cevabını da o ihtiyacı ve ürünü değerlendiren Danışma Kurulları verebilir.
- Katılım Bankaları Danışma Kurullarının görüşleri çerçevesinde bir ürün ortaya koyabilirler. Buradaki püf noktası Danışma Kurulu’nun Bankayı yönlendiriyor olmasıdır. Şöyle ki Banka bir ürün ile ilgili çalışma yaptığında eğer akademisyenlere bunun olup olmayacağını sorsa olumlu ya da olumsuz cevap alır. Çünkü akademisyenlerdeki genel kanı sorulan soruya cevap vermektir. Halbuki Danışma Kuruluna aynı ürünü sorsanız size niye olamayacağını ve nasıl olabileceğini anlatır. Bu minvalde görüşler çerçevesinde ürün ortaya çıkmış olur. Yani Danışma Kurulları piyasanın ihtiyacını anlayarak, Fıkıhta yer alan hangi akit ile çözüm bulabileceğimize dair bizleri yönlendirir. Bunun sonucu olarakta Katılım Bankası asla ve asla Danışma Kurulunun onay vermediği bir ürünü müşterilerine sunamaz.
- Dünya’daki Finansal sistem içinde İslami Bankacılığın yeri çok azdır. Bundan dolayıdır ki İslami Finans normalarına göre işleyen bir piyasa ve sistem yer almamaktadır. Demek istediğim şu, bir Katılım Bankası ürün veya uygulama ortaya koyduğunda mevcut finansal sistemi kullanmak zorundadır. Katılım Bankası İslami normlara göre düzenlenmemiş hatta tersi durumda yani faiz koşuluna göre işleyen bir piyasada İslami Finans ürünü sunmak ve bu yöndeki ürünlerle rekabet etmek zorunda kalmaktadır. Ben bunu şuna benzetiyorum. Bizleri seminerler için otellere çağırıyorlar. Otelde her türlü düzen ve intizam oluşturulmuş. Konferans salonunda konuşmacılar İslami Finans’ ın nasıl olması gerektiğini anlatıyor ve Katılım Bankalarını yeterince mükemmel şekilde İslami olamadıkları için eleştiriyorlar. Sonra ara oluyor ve namaz kılınmak isteniyor ancak mescit yok. Otel ne yapıyor bir oda ayarlıyor. Bu oda namaz kılmak için yapılmadığından düzensiz ve intizamsız şekilde zar zor namaz kılınıyor. Sonra konferans salonuna geçilip yine teoriden bahsediliyor. Burada oteli Dünya’daki Finansal sisteme, mescit’i ise Katılım Bankalarına benzetiyorum. Otel’de düzenlenmiş herşey Dünya’da kurulmuş Finansal sistem gibi bir düzen dalihilinde işliyor. İşleyen bu düzende yani Otel’de namaz kılmak istiyorsunuz. Ancak Otel’de namaz kılma konusu düşünülmediği içinde buna göre dizayn yapılmadan inşa edilmiş. Namaz kılıyorsunuz abdest, seccade, yer ayarlıyorsunuz ama istediğiniz gibi olmuyor, odaya göre hareket etmek durumunda kalıyorsunuz. Finansal sistem içinde İslami bir ürün olsun istediğiniz zaman sistem buna göre dizayn edilmediği için herşeyiyle İslami normlara uygun şekilde ürünü işletemiyorsunuz. Fakat teorisyenler konferans salonunda İslami ürünün mükemmel olmadığını ve nasıl olması gerektiğini belirterek eleştiriyorlar. Kendi kıldıkları namazı aldıkları abdesti ve çektiği zorluğu düşünmüyorlar. Katılım Bankacılığı işte bu şekilde mücadele ederek İslami ürünleri insanlara sunmaya çalışıyor. Namaz kılma ihtiyacı ne kadar artarsa bundan sonra yapılacak otellerde de bu ihtiyaçtan dolayı mescit düşünülerek buna göre organize olunacaktır. İslami Finans’ta da aynen böyle olacak. Her ne kadar mükemmel olmasa da İslami ürünler piyasada arttıkça ve buna ihtiyaç oldukça bundan sonra piyasa organize olurken işin bu tarafı da düşünülerek hareket edilecektir.
- Katılım Bankacılığı insanlara anlatılırken en basit söylem seçiliyor. Yani biz kar payını önceden söyleyemeyiz, nakit finansman yapamayız gibi. Ancak Fıkıhta vekalet akdi ile insanlara önceden karı söyleyebiliyorsunuz, teverruk akdi ile nakit finansman yapabiliyorsunuz. Katılım Bankacılığı anlatılırken hep neleri yapamayacağızdan bahsediliyor. Halbuki fıkıhta insanların tüm ihtiyaçlarına cevap verecek akitler var. Tabiki İslami normların dışına çıkılmasından bahsetmiyorum.
- İslami hayat konusunda ahkam kesecek değilim. Ancak bir ilahiyat öğrencisi olarak ve okuduklarımdan mütevellit İslam birebir hayatın içinde olan, insanların hayatlarını düzenleyen ve insanların sosyal yaşamda ihtiyaç duydukları her türlü soruna cevap veren bir din. İnancımıza göre Kuran-ı Kerim tüm zamanlara hitap eden bir kitap. Kuran-ı Kerim’ de her türlü soruna dair cevaplar bulunabilir. Kuran-ı Kerim dışında Sünnet, Hadis ve Mütçehit imamların yazdığı fıkıh kitapları kaynaklarımız arasında yer almaktadır. Tüm bu kaynaklarda finansal ihtiyacınıza cevap bulunamıyor siz en iyisi faizli Bankaya gidin denen bir durum olabilir mi? İnsanlar meşru ihtiyaçlarının hepsini İslami şekilde karşılayabilirler.
Tüm bu maddelerden yola çıkarak
İslam insanların meşru her türlü ihtiyacına cevap veren ve buna dair fıkıhta
çözümler sunmuş bir din ise, Katılım Bankaları’ da Danışma Kurullarında yer
alan hocalarına danışarak onların yönlendirmesi ile cevaplara ulaşabiliyor ise,
Katılım Bankaları İnsanların ihtiyaçlarına cevap verebilecek ürünleri mevcut
Finansal sistem içinde olabildiğince İslami normlara uygun şekilde insanlara
sunuyor ise bu durumda Katılım Bankaları, Faizli Bankalara yaklaşıyor demek
doğru olmaz. Ancak Katılım Bankaları artık İslami Finans’ı insanların günlük hayatının
içine taşımak için onların her türlü ihtiyacına cevap verecek şekilde yeni
ürünleri ortaya koyuyor denebilir.
Katılım Bankacılığına dair
geçmişten beri yapılan eksik anlatımları değiştirmemek ve tabiri caizse lafını
yememek için bu gelişime engel olup Katılım Bankaları, Faizli Bankalara
yaklaşıyor demek yanlış olur.
Katılım Bankaları Danışma
Kurullarının görüşleri çerçevesinde fıkıhta izin verilen yeni ürünleri cesurca
ortaya koymaya devam edecek ve insanlar da ihtiyaçlarını karşılayan bu ürünleri
kullanacak ki Katılım Bankacılığı daha fazla büyüsün, İslami Finans daha çok
insanların günlük yaşamının içine girsin. Böylece belki bir gün tamamen İslami
normlar gözetilerek oluşturulmuş bir finans sistemi kurulur ve bizde o zaman
tamamen İslami normlara uygun işleyen ürünleri insanların kullanımına
sunabiliriz. Bu cümleden şu andaki ürünlerin İslami normlara uygun olmadığı
sonucu çıkmasın. Akademisyenlerin ürünler ve işleyişleri açısından Katılım
Bankaları’nı eleştirdiği noktaların ortadan kalkmasını kast ediyorum. Zira şu
anda Türk Hukuk mevzuatına uygun olacak şekilde ürünü çıkartmak zorundayız.
İslami Finans büyüdükçe Türk Hukuk mevzuatında da İslami normlara uygun
düzenlemeler yapılabilir, kastım budur.
Elbet en doğrusunu Cenab-ı Allah
(c.c.) bilir.
Not: Bir sonraki yazımı inşallah
Katılım Bankacılığı’n da Danışma Kurulları hakkında yazmayı düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder